Links to the old web pages of KKE
Madrid'deki NATO Zirvesi hakkında
29-30 Haziran'da Madrid'de gerçekleşecek olan NATO Zirvesi, NATO'nun halklara karşı saldırganlığının daha da artması için ve aynı zamanda şu anda Ukrayna'daki şiddetli çatışmalarda olduğu gibi emperyalist rekabetlerin yoğunlaşmasında "öncü" olacak.
NATO Zirvesi, saldırgan "NATO Stratejik Anlayışını" aşağıdaki kilit noktalarla güçlendirmeyi amaçlamaktadır:
- Doğu Avrupa'daki savaş bölgesindeki NATO kuvvetlerinin güçlendirilmesi ve kalıcılığının sağlanması.
- ABD-Çin rekabetinde özel bir konuma sahip "sıcak" bir bölgeye dönüşen Hint-Pasifik'te olduğu gibi, NATO ittifakının (bağımsız olarak veya işbirliği yapılan devletlerle birlikte) dünya çapında genişlemesi.
- İsveç ve Finlandiya'nın Rusya'yı daha fazla kuşatmayı hedefleyen NATO’ya katılımı ile NATO'nun genişlemesini teşvik etmek.
- Halkın ödeyeceği yeni devasa silahlanma programlarıyla konvansiyonel ve aynı zamanda nükleer cephaneliğin güncellenmesi ve yenilenmesi.
Bu kararlar, bir yanda Avrupa-Atlantik cephesi ile diğer yanda Çin ve Rusya'nın başını çektiği -yapılandırılmış- Avrasya cephesi arasındaki çatışmanın artmasını ve genelleşmesini işaret ediyor.
Pazarların yeniden dağılımı, enerji ve zengin kaynakların paylaşımı için öngörülmez ölçüde bir çatışma söz konusu. Bu durum tüm dünyanın halkarını kurban edecek olan yeni emperyalist savaşlar için koşullar doğurmakta.
Bu durum hem Rusya dışişleri bakanının NATO'ya karşı bir "karşı ağırlık" olarak Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'nü (Rusya liderliğindeki ittifak) güçlendirmek tutumu. Hem de Britanya Silahlı Kuvvetlerinin liderinin “Avrupa’da savaş hazırlık” sözleriyle doğrulanıyor.
ND (Nea Dimokratia) hükümeti, Ukrayna’ya savaş ekipmanları göndererek, ülkedeki Amerikan-NATO üslerini yükseltme, NATO oluşumlarının personel alımı için Yunan askeri güçlerini tahsis ederek, NATO ihtiyaçları doğrultusunda teçhizata yapılan harcamaları artırarak bu tehlikeli planlamanın uygulanmasında “başrolde”.
Bu politika Yunan burjuvazi sınıfının jeopolitik yükselim hedeflerine, özellikle de Yunanistan'ın bir ulaşım ve enerji merkezine dönüşmesinden "altın iş" yapan sermaye kesimlerinin jeopolitik yükseltme hedefine hizmet ediyor.
Angajmanın asıl amacı budur. Τüm Yunan hükümetlerinin zaman içinde söylediği gibi "NATO tarafından garanti edilen Türk saldırganlığına karşı ülkenin egemenlik haklarının korunması" değil.
Ne de olsa NATO, "Pontius Pilate"nin iyi bilinen duruşunu gözeterek, Güneydoğu ittifak kanadını güvence altına almak için Türkiye ile karmaşık bir "pazarlık" bağlamında Türk devletinin iddialarını besliyor ve Rusya-Türkiye ilişkilerini zayıflatma girişiminde bulunuyor.
NATO'nun saldırgan stratejisi, başta SYRIZA ve PASOK/KINAL olmak üzere diğer partiler tarafından da destekleniyor. SYRIZA, hükümeti yalnızca silah gönderdiği için eleştiriyor ve bizzat hükümet olarak başlattığı altyapı (üsler vb.) üzerinden savaşa dahil olmasını eleştirmiyor. Aynı zamanda, İsveç ve Finlandiya ile NATO'nun genişlemesine ve rekabetin "ateşini körükleyen" Rusya'ya karşı yaptırımlara desteğini beyan ediyor.
Halkların NATO'ya ve Zirve kararlarına muhalefeti bir "ölüm kalım" meselesidir. Bu nedenle KKE, İspanya Sosyal Demokrat Hükümeti tarafından uygulanan otoriterlik ve baskı ortamına karşı Zirve günlerinde gerçekleştirilen halk destekli anti-emperyalist ve barışçıl eylemleri destekliyor.
Yunanistan'ın Ukrayna'daki emperyalist savaştan çekilmesi, ülkemizdeki Amerikan-NATO üslerinin kapatılması, Yunan askeri güçlerinin ve silah sistemlerinin yurtdışına gönderilmemesi için verilen mücadele, halkın mazlum olmamasının emperyalistlerin planlarına dahil olmamasının yoludur. Egemenlik haklarının savunulmasının, ülke sınırlarının sorgulanmasına muhalefetin tek garantisidir.
Halklar işbirliği ve ortak mücadeleyle, kendi barış rotalarını, NATO-AB'den kurtularak, kendi topraklarının efendisi olup, iktidarı eline alarak çizebilir.
Atina 24/6/2022 KKE MK BASIN BÜROSU