Links to the old web pages of KKE

The international sites of KKE gradually move to a new page format. You can find the previous versions of the already upgraded pages (with all their content) following these links:

28 Şubat 2025deYAPILAN BÜYÜK GREV MİTİNGİ HAKKINDA KKE MERKEZ KOMİTE POLİTBÜROSUNUN AÇIKLAMASI

1. KKE MK Politbürosu, Tempi faciasından 2 sene sonra 28 Şubatta hem yurtdışında hem de ülkenin her yerinde meydanları dolduran bir buçuk milyondan fazla eylemciyi, işçi-memurlarını, serbest meslek çalışanlarını, çiftçileri, gençleri, çocuklarıyla beraber gelen aileleri, sanat, edebiyat, kültür ve daha birçok alanda çalışan insanı selamlamaktadır. Özellikle ilk kez adım atarak greve ve mitinge katılan insanlarımızı da selamlıyoruz. Halk bu kez öyle bir konuştu ki en sonunda burjuvazi devletin ve hükümetin konuşmacıları seslerini çıkaramadılar. Bu büyük grevin nitel ve aynı zamanda umut verici unsuru, işyerlerinin kapandığı, dükkanların, okulların ve kolejlerin kapatıldığı, okul ve üniversite öğrencilerinin sendikaların ve halk hareketinin diğer kitle örgütlerinin, gençliğin kararlılığıyla ve Tempi kurbanlarının yakınlarının çağrısıyla kitlesel olarak katılarak ülke çapında büyük bir işçi grevi biçimini almış olmasıdır.     

  

2.Tempi faciası, YD hükümeti tarafından facianın üstünün açık açık örtbas edilmeye çalışılması gençlikte ve halkın daha geniş kesimlerinde öfke yaratarak, onları harekete geçiriyor ve farkındalık yaratıyor. Ancak PAME güçlerinin kararlılıkla desteklediği sendika grevinin başarısı ne belirlenen ne de kendiliğinden ortaya çıkan bir şeydi. Grev mücadelesi ve grev mitingleri, hükümetin başından itibaren medya propagandasına, Yunanistan İşçileri Genel Konfederasyonu(GSEE) ve Yunanistan Memur Sendikaları Konfederasyonu(ADEDY)'deki YD, PASOK ve SYRIZA'nın uzlaşmacı sendikal liderleri tarafından çok yönlü bir sabotaj girişimine karşı verildi. Bu liderler grevin gerçekleşmesini engelleyemedikleri için katılıma engeller koyarak grevin içeriğini çarpıtmaya çalıştılar. Miting çağrısı yapan siyasi güçler bile, çağrılarından "grev" kelimesini silmekle kalmadılar, bu grev mücadelesini "ilgisiz", "taraflı" ve Tempi’de hayatlarını kaybedenlerin adalet mücadelesine aykırı olduğuna dair iftirada bulundular.

Hükümet tehditleri, "anormallik" ve "istikrarsızlık" korkuları, işyerlerinde işveren terörizmi ve hatta işten çıkarmalar, bu mücadelenin mesajını, günümüzün suçlu burjuva devletinin çürümüş kurumlarının ütopik bir şekilde temizlenmesini içerdiği iddiasıyla "bozma" çabasıyla paralel bir çabaya eşlik ediyordu. Grevden önceki tüm günlerde terör propagandası yürütülmüş ve en sonunda hareketi şaşırtma ve karalama oyununu her zaman oynayan bilindik mekanizmalar kullanılarak devlet şiddeti ve baskısı uygulanmıştır.

Ancak bu çabalar sonuç vermedi ve greve katılım, son zamanlarda mitinglere katılımın hem koşulu hem de önkoşulu haline geldi.

İşçi-halk hareketi, hakları için mücadele eden kararlı ve örgütlü halk, halk karşıtı planları iptal edebilir, tuzakları ve engelleri işe yaramaz hale getirebilir. Rakip ne kadar güçlü görünürse görünsün, her şeye gücü yetmeyebilir.

 

3. Bu önemli mücadelenin başarısı için işçi-halk hareketleri KNE ve KKE dostları ve üyeleri tüm güçlerini gösterdiler. Önümüzdeki dönemde, Tempi suçuyla ilgili tüm gerçeğin ortaya çıkarılması ve örtbas edilmemesi ve suçlular ne kadar yüksek mevkide olursa olsun bedelini ödemeleri, her şeyden önce halkımız bir daha böyle bir trajedi yaşamaması için çabalarımızı yoğunlaştırıyoruz. Halihazırda Tempi'deki suçla ilgili soruşturmanın birçok veri ve bulgusu, KKE'nin bu faciaya yol açan nedenlere ve esas olarak Yeni Demokrasi, PASOK, SYRIZA hükümetlerinin 2009'dan bu yana demiryolu sektöründe AB yönergelerine dayalı olarak izlediği politikaya ilişkin değerlendirmelerini zaten doğrulamaktadır.Demiryolunun en kârlı parçalarının satışı için bölünmesinden, "günahkar" sözleşmelerden, personelinin yetersiz bırakılıp personel ve işlerinin yoğunlaştırılmasından, tehlikeli yüklerin taşınarak NATO'nun ihtiyaçları için kullanılmasına kadar birçok değerlendirilme yapılmıştır.

Hareketin mücadelesiyle, halkın ve gençlerin geleceğini yok eden her şeye karşı çabalarını, faaliyetlerini ve inisiyatiflerini sürdüreceğiz.Ancak parlamentoda da, mevcut kurumsal çerçevenin sağladığı her fırsattan yararlanarak, burjuva devlet kurumlarının, burjuva hükümetler tarafından oluşturulan ve güçlendirilen yasal çerçevenin, açık ifadeyle bakanların sorumluluğuna ilişkin yasanın, sistemin suçlarının örtbas edilmesini teşvik etmek için tasarlandığını bilerek yolumuza devam edeceğiz.      

 

4.Halkın ve gençliğin grevleri, Yeni Demokrasi hükümetini sadece Tempi suçunda değil, aynı zamanda diğer cephelerde, halkın hayatının her alanında deneyimlediği çok sayıda görünür ve görünmez "Tempi"de köşeye sıkıştıran ve sarsan gelişmelerin katalizörü görevi görmektedir. Belirlenmiş olan, Tempi meselesine ilişkin işçi-halk ve gençliğin isyan etmesi, kapitalist sistemin işçilerin ve halkın yaşamları boyunca yarattığı çıkmazlardan beslenen daha geniş bir işçi-halk öfkesinin ve hoşnutsuzluğunun, kaygı ve gelecek kaygısının "zirvesinde" olduğudur. Sömürünün yoğunluğu, emekçilerin ve halkın gelirlerine yönelik saldırı, özellikle düşük ücretler ve vergiler, eğitim, sağlık, doğal afetlerden korunma gibi kritik sosyal hizmetler ve altyapının içler acısı hali, uluslararası gelişmeler ve ülkemizin savaş cephelerinde yer alması konuları ele alınmaktadır. Her zaman ve her yerde bağdaşmaz iki çıkar çatışmaktadır; bir tarafta iş çevrelerinin daha fazla kâr elde etme hedefi, diğer yanda işçilerin ve halkın ihtiyaçları.

“Onlar kârdan bahsediyor biz ise insan hayatından” sloganı zamanımızın gerçek siyasal ve toplumsal ikilemini çok iyi yansıtıyor.

 

5. Siyasal gelişmeler ancak işçi-halk hareketinin kendi damgasını vurmasıyla, her yerde direniş, örgütlenme ve birlik merkezlerini çoğaltmasıyla, sermayenin gücüne meydan okuyan, anti-kapitalist-anti-tekelci bir doğrultuda ortak savunuculuk pozisyonları ve hedefleri oluşturacak ülke çapında koordineli, birleşik bir hareketin gelişmesiyle halkın yararına olabilir.

Bugünün çözümü, siyasal gelişmelerin halkın öfkesini dindirmesi için bir "sakinleştirme" işlevi görmesi, bir hükümet değişikliğine veya başbakanın yüzünün değişmesine zemin hazırlaması, böylece aynı suç politikasının başka bir hükümet veya başka kişilerle engellenmeden devam etmesi değildir. Bunlar denenmiş, sonuçları bilinen tariflerdir.Çözüm, diğer partilerin sessiz kaldığı, halkın talepleri karşısında hep suskun kaldığı o meşhur "istikrar", "normallik" ve "toplumsal barışı" sağlamak için çürümüş ve yozlaşmış siyasal sistemi yeniden canlandırmaya çalışmak değildir.

Uluslararası ve iç gelişmelerin seyri, özellikle günümüzün keskin rekabet, dünya paylaşımı ve askeri müdahale koşullarında sistemin istikrarının, halklar için yeni, çok daha büyük fedakarlıklar anlamına geldiğini kanıtlıyor. Siyasi istikrar oyununu nihayet oynayabilmek için çok sayıda "desteğe” ihtiyaç var. Ayrıca, YD'nin liberal versiyonuna ve PASOK, SYRIZA vb.'nin sözde "ilerici" - sosyal demokrat versiyonuna da ihtiyacımız var; bunlar şu anda aksamaktadır, çünkü bu güçler hükümet olarak uyguladıkları halk karşıtı politikalarla özdeşleşmiştir, ama aynı zamanda halkı aldatmaktadırlar.

 

6.Çözüm, halkın hükümete, burjuva devletine, uyguladığı politikalara, egemen sınıf adına yaptığı stratejik tercihlere olan güvensizliğini pekiştirmektir. Sistemi oluşturan ve özünde var olan her şeyin sorgulanmasını güçlendirmek.Çünkü ekonomi, sömürücü üretim ilişkilerine dayanan bir sistemdir; krizleri de, sermayenin büyümesi de, her zaman işçi sınıfı, halk çoğunluğu tarafından ödenmektedir.Sistem, her ne pahasına olursa olsun maksimum karı hedefleyen iş gruplarıdır. Günümüz burjuva devleti, çürümüş kurum ve mekanizmalarıyla asla "temizlenemeyen", halkın "haklarına" hizmet edemeyen bir sistemdir. Sistem bu ülkeyi yönetmiş ve yöneten sermaye partileri ve AB'dir.

Bu güvensizlik, yıkıcı fikirleri ve programıyla KKE ile örgütlü, yılmaz bir mücadele ve dayanışma kararına, hayatımıza "mal olmayacak" başka bir ekonomi ve toplum örgütlenmesine, Sosyalizme doğru bir karara dönüşebilir.

Bu sistemin vahşetini, "boğuculuğunu" ve suçlarını kabul etmeyen herkes onur, mücadele ve devirme yolunda yürüyebilir. İşte gerçek haklılık ve gerçek umut buradadır!

 

ATINA 1/3/2025

KKE MERKEZ KOMİTE POLİTBÜROSU